NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2805 >>

قوله تعالى جاء الحق وزهق الباطل

223- " ... Hak Geldi; Batıl Zailk oldu. .. " (isra 81)

 

أنا عبيد الله بن سعيد نا سفيان عن بن أبي نجيح عن مجاهد عن أبي معمر عن عبد الله قال دخل رسول الله صلى الله عليه وسلم مكة وحول البيت ثلاثمائة وستون صنما فجعل يطعن بعود في يده ويقول { جاء الحق وزهق الباطل إن الباطل كان زهوقا } وجاء الحق وما يبدىء الباطل وما يعيد

 

[-: 11233 :-] Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye (fethedildiğinde) girdiği zaman Kabe'nin etrafında üç yüz altmış put vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elindeki sopayla putlara vurmaya ve: "Yine de ki: ''Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.'' -ve- De ki: ''Hak geldi; artık batı i ne bir şeyi başlatabilir, ne de geri getirebilir''" (Sebe 49) ayetlerini okumaya başladl.

 

Tuhfe: 9334

 

Diğer tahric:  Buhari (2478, 4287, 4720); Müslim (1781); Tirmizi (3138); Ahmed, Müsned (3584); İbn Hibban (5862).

 

 

أنا أحمد بن سليمان نا زيد بن الحباب نا سليمان بن المغيرة قال وحدثني سلام بن مسكين بن ربيعة النمري عن ثابت البناني عن عبد الله بن رباح الأنصاري قال وفدنا إلى معاوية بن أبي سفيان ومعنا أبو هريرة وذلك في شهر رمضان فكان أبو هريرة يدعو كثيرا إلى رحله فقلت لأهلي اجعلوا لنا طعاما ففعلوا فلقيت أبا هريرة بالعشي فقلت الدعوة عندي الليلة فقال لقد سبقتني إليها فقلت أجل قال فجاءنا فقال يا معشر الأنصار ألا أعلمكم بحديث من حديثكم قال لما فتح رسول الله صلى الله عليه وسلم مكة استعمل رسول الله صلى الله عليه وسلم الزبير بن العوام على إحدى المجنبتين وخالد بن الوليد على الأخرى قال فبصر بي رسول الله صلى الله عليه وسلم في كبكبة فهتف بي قلت لبيك يا رسول الله قال اهتف لي بالأنصار فهتفت بهم فطافوا برسول الله صلى الله عليه وسلم وسمل كأنهم كانوا على ميعاد قال يا معشر الأنصار إن قريشا قد جمعوا لنا فإذا لقيتموهم فاحصدوهم حصدا حتى توافوني بالصفا الصفا ميعادكم قال أبو هريرة فما لقينا منهم أحدا إلا فعلنا به كذا وكذا وجاء أبو سفيان فقال يا رسول الله أبحت خضراء قريش لا قريش بعد اليوم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من أغلق بابه فهو آمن ومن دخل دار أبي سفيان فهو آمن ومن ألقى السلاح فهو آمن ولجأت صناديد قريش وعظماؤها إلى الكعبة يعني دخلوا فيها قال فجاء رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى طاف بالبيت فجعل يمر بتلك الأصنام فيطعنها بسية القوس ويقول جاء الحق وزهق الباطل إن الباطل كان زهوقا حتى إذا فرغ وصلى جاء فأخذ بعضادتي الباب ثم قال يا معشر قريش ما تقولون قالوا نقول بن أخ وابن عم رحيم كريم ثم عاد عليهم القول قالوا مثل ذلك قال فإني أقول كما قال أخي يوسف لا تثريب عليكم اليوم يغفر الله لكم وهو أرحم الراحمين فخرجوا فبايعوه على الإسلام ثم أتى الصفا لميعاد الأنصار فقام على الصفا على مكان يرى البيت منه فحمد الله وأثنى عليه وذكر نصره إياه فقالت الأنصار وهم أسفل منه أما الرجل فقد أدركته رأفة لقرابته ورغبته في عشيرته فجاءه الوحي بذلك قال أبو هريرة وكان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا جاءه الوحي لم يستطع أحد منا يرفع طرفه إليه حتى ينقضي الوحي عنه فلما قضي الوحي قال هيه يا معشر الأنصار قلتم أما الرجل فأدركته رأفة بقرابته ورغبة في عشيرته والله إني لرسول الله لقد هاجرت إلى الله ثم إليكم المحيا محياكم والممات مماتكم قال أبو هريرة فرأيت الشيوخ يبكون حتى بل الدموع لحاهم ثم قالوا معذرة إلى الله ورسوله والله ما قلنا الذي قلنا إلا ضنا بالله وبرسوله قال فإن الله قد صدقكم ورسوله وقبل قولكم

 

[-: 11234 :-] Abdullah b. Rebah el-Ensari anlatıyor: Ramazan ayında, aramızda Ebu Hureyre ile bir grup olarak Muaviye'ye gitmek için yola çıktık. çoğu zaman Ebu Hureyre bizi menziline davet ederdi. Ben aileme: "Bize yemek yapınız" deyip yemek yaptırdım ve yatsı vakti Ebu Hureyre'yi bulup: "Bu gün davet benim yanımdadır" dedim. Ebu Hureyre: "Benden önce mi davrandın?" deyince, ben: "Evet" karşılığını verdim. Ebu Hureyre yanımıza gelip dedi ki: "Ey Ensar topluluğu! Size, sizinle ilgili bir olayı öğreteyim mi?" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'yi fethettiği zaman Zübeyr b. el-Avvam'ı ordunun kanatlarından birine, Halid b. el-Velid'i de diğer kanada komutan tayin etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir bölüğün içinde bana bakıp çağırınca:

"Buyur ey Allah'ın Resuıü!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana Ensar'ı çağır" buyurunca, Ensar'ı çağırdım. Ensar hemen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in etrafında toplanınca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu! Kureyş bizim için bize karşı kuvvet toplamışlar. Onlarla karşılaştığınız zaman Safa tepesine varmcaya kadar onları ekin biçer gibi biçiniz. Buluşma yerimiz Safa tepesidir" buyurdu.

 

Ebu Hureyre şöyle devam etti: Onlardan kiminle karşılaştıysak ona şöyle şöyle yaptık. Ebu Süfyan gelip: "Ey Allah'ın Resuıü! Kureyş askerlerinin sesi kesildi. Bu günden sonra Kureyş diye bir şey kalmadı" deyince Allah'ın Resuıü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kapısını kapatan emniyettedir. Ebu Süfyan'ın evine giren emniyettedir. Silahz bırakan emniyettedir" buyurdu. Bunun üzerine Kureyş'in askerleri ve ileri gelenleri Kabe'nin içine girip oraya sığındı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip Kabe'yi tavaf edince, putların yanından geçerken yayıyla onlara vurup: "Yine de ki: Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batil yıkılmaya mahkumdur" ayetini okumaya başladı. Tavafı bitirip namaz kılınca gelip kapının kollarından tutarak: "Ey Kureyş topluluğu! Ne dersiniz?" diye sordu. Kureyşliler: "Kardeşimiz oğlu ve merhametli ve cömert amca oğlusun, deriz" karşılığını verince aynı şeyi tekrar sordu. Onlar aynı cevabı verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size kardeşim Yusufun dediğini derim: ''Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir''" (Yusuf 92) buyurdu. Bunun üzerine Kureyşliler çıkıp islam üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e biat ettiler. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar'la buluşmak için Safa tepesine çıktı. Safa tepesinde Kabe' görebileceği bir yerde durarak Allah'a hamd ve se na edip Allah'ın kendisinE nasip ettiği zaferi andı. Ondan daha aşağıda bir yerde duran Ensar: "Bu zata akrabaları için şefkat, aşireti için düşkünlük geldi" deyince Bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e vahiy geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e vahiy geldiği zaman vahiy bitene kadar hiç birimiz başını kaldırıp ona bakamazdı. Vahyin gelişi bitince: "Ey Ensdr topluluğu! Bu zCıta akrabalarına şefkat ve aşireti için düşkünlüğü depreşti, dediniz. ValIahi ben Allah'ın Peygamberiyim. Önce Allah'a sonra size hicret ettim. (Benim için) Hayat sizin hayatınız, ölümüm sizin ölümünüzdür" buyurdu.

 

Ebu Hureyre der ki: ihtiyarların sakalları ıslanana kadar ağladığını gördüm.

Ensar ağlayıp: "Allah'a ve Resulüne özür beyan ederiz. Valiahi bunu Allah'a ve Resulüne kıyamadığımız için söyledik" deyince, Resulullah (sollcıllcıhu cıleyhi vesellem): "Allah ve Resulü sizi doğruladı ve sözünüzü kabul etti" buyurdu.

 

Tuhfe: 13561

 

Diğer tahric: Müslim 1780 (84, 85, 86); Ebu Davud (1871,1872,3024); Ahmed, Müsned (7922).